Tanrı'yı Bilmenin Ne Önemi Var ?

İsa Mesih’in yaşamı, bazılarına göre tarihteki en önemli olay ya da bazılarına göre de insanlık tarihinin en büyük aldatmacasıdır. Şayet bu bir aldatmacaysa, ne yazık ki… Hristiyan Müjde’sinin tamamı boş ve onunla birlikte bu inanca binlerce yıllık bir düş kırıklığı getirir bu aldatmaca. Peki, gerçekte öyle midir? Bu bir aldatmaca mıdır? Elçi Pavlus bu durum için şöyle söylüyor.

“Mesih dirilmemişse, bildirimiz de imanınızda boştur. Ve bizim Tanrı'yla ilgili tanıklığımız da yalan olmuş olur. Çünkü Tanrı'nın, Mesih'i dirilttiğine tanıklık ettik. Ama ölüler gerçekten dirilmezlerse, Tanrı Mesih'i de diriltmemiştir. Ölüler dirilmezlerse, Mesih de dirilmemiştir. Mesih dirilmemişse, imanınız yararsızdır ve siz hâlâ günahlarınızın içindesiniz. Buna göre Mesih'e ait olarak ölmüş olanlar da mahvolmuşlardır. Eğer yalnız bu yaşam için Mesih'e ümit bağlamışsak, herkesten daha çok acınacak kişileriz.”

1.KORİNTLİLER 15:14-19

Fakat Kutsal Kitabın bu savı doğruysa, o zaman bu dünyadaki en büyük sorun olan “Günah” meselesine bir çözüm gerçekten geldi demektir. Eğer gerçeği arama zahmetine girdiyseniz evet, şimdi bunu anlamak için doğru zaman.

Bu kadar önemli bir meselede durumun gerçekliğini anlamak inanın sizin yararınıza olacaktır. Dünya tarihi inanmayan kişilerin “sözde sorgulamaları” ile dolu onlarca kitap barındırır.

Hiç düşündünüz mü? Hristiyanlar neden gerçek olmayan bir şeyin peşinden bu denli koşturdular ve inançları uğruna öldüler? Bu bir aldatmaca mı? Yoksa gerçeğin peşinde koşma arzusu mu?

İsa Mesih'in kimliğiyle ilgili bugün pek çok anlaşmazlık var. Bir ankette, insanlara rastgele kim olduğunu düşündüklerini soracak olsaydın, çeşitli yanıtlar alırdınız. Bazıları onun Buda, Konfüçyüs ve diğerlerine eşit duran büyük bir peygamber olduğunu söyleyebilir. Bazıları ona derin bir ahlaki öğretmen olduğu için ona oy veriyor. Yine de başkaları onun sevecen ama zayıf bir insan olduğunu söyleyebilir, asil ama bilinmeyen bir sebep için öldürüldü diye düşünüyor olabilirler.

İsa Mesih’in kim olduğunu düşünüyorsunuz? Yukarıdaki görüşler herhangi bir dereceye kadar doğru mu? Veya bazı ayrıntılar eksik mi? Çağımız haklı olarak her soruşturmada açık fikirlilik ve entelektüel dürüstlük talep ediyor. Bu nedenle, İsa ile ilgili olarak da, O'nun lehinde veya aleyhinde karar vermeden önce tüm gerçeklere sahip olmak isteğinizi sonuna kadar anlıyoruz.

Görecelilikle dolu çağımız, onun alak düzeyinin kişinin şapka seçimi gibi, yalnızca bireysel bir zevk meselesi olduğunu hayal ederek İsa hakkındaki tüm meseleyi karıştırıyor! Ancak mesele gerçekten düşünüldüğünden de önemlidir.

“İsa, “Yol, gerçek ve yaşam Ben’im” dedi. “Benim aracılığım olmadan Baba’ya kimse gelemez. Beni tanısaydınız, Babam’ı da tanırdınız. Artık O’nu tanıyorsunuz, O’nu gördünüz.”

YUHANNA 14:6

Bu iddia çok ciddi bir iddia, yani ölümden sonra bir yaşamın olduğunu ve hatta o yaşamda kendinize bir yer edinmek için inanmanız gereken “gerçek” olduğunu belirten bir iddia. Şayet bu iddia doğruysa onunla yüzleşip O’nun buyruğuna inanmayacak mıyız? O halde anlamalıyız ki bu iddianın sonucu bizim neyi tercih edeceğimiz değil, neyin gerçek olduğunu anlamamızdır!

“Tanıklık da şudur: Tanrı bize sonsuz yaşam verdi, bu yaşam O’nun Oğlu’ndadır. 12 Kendisinde Tanrı Oğlu bulunanda yaşam vardır, kendisinde Tanrı Oğlu bulunmayanda yaşam yoktur.”

1.YUHANNA 5:11-12

Öyleyse aramaya başlayın, bu iddiayı sözde değil gerçekte sorgulayın, Tanrı’nın sizin için gelen kurtuluş planını anlamak için tek yol bu iddiaları anlamaktır ya da çürütmektir. Yoksa boşa geçen ve kaybolmuş olan bir hayattan öteye gidemeyeceğiz.

Bizimle iletişim kurmak için sayfamızın hemen altında yer alan canlı sohbet yada “Bize Ulaşın” kısmından telefonla hatta isterseniz bizzat kiliseyi ziyaret ederek bu iddiaları daha da anlayabilir ya da gerçek olmadığına eminseniz çürütebilirsiniz.